İklimlendirme firmaları, yurt içindeki üretim tesisleri ve Ar-Ge merkezleriyle, sektörün, ısıtma -soğutma – iklimlendirme alanındaki tüm ihtiyaçlarına geniş bir ürün gamıyla cevap verirken, projelendirme ve satış sonrası hizmetleriyle müşteri memnuniyeti sağlıyor; ihracat oranlarıyla da globalde önemli bir varlık gösteriyorlar. Bununla birlikte sektöre, yurt dışında dünyaca tanınan markaların temsilciliklerini gerçekleştirerek veya yurt dışında özel olarak tasarımı yaptırdıkları ısıtma ve soğutma ürünlerinin pazarlama, satış ve satış sonrası hizmetlerinde bulunarak üstün hizmet anlayışıyla faaliyet gösteriyorlar.
Konfor, enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik gibi temel unsurların ön planda olduğu otelcilik sektörünün, kendileri için stratejik öneme sahip olduğunu ifade eden sektör profesyonelleri, turizm sektörünün hizmet sektörü olduğunu ve ürünlerin hem sorunsuz çalışma hem sessiz çalışmasının müşterilerin memnuniyeti açısından önemine vurgu yapıyorlar. Bu bağlamda sektöre kullanım suyu ve iklimlendirme ihtiyacı için çevreci ve fosil yakıt kullanmayan ısı pompası sunduklarını, küçük otellerde veya suit odalarda multi sistem klimalar tercih edildiğini; büyük otel komplekslerinde, lobilerde, restoranlarda ya da SPA alanlarında VRF sistemlerin kullanıldığını hem ısıtma hem soğutma hem de sıcak su ihtiyacına aynı anda cevap verebildiklerini, estetik ve mimari ihtiyaçlara uygun kanal tipi veya kaset tipi iç üniteler ile çözüm sunarken, bina otomasyon sistemleriyle entegre çalışan ürünleriyle işletmelere büyük enerji avantajı sağladıklarını açıklıyorlar. Otellerin genel mekanlarında, odalarında, toplantı salonlarında ve restoranlarında konforu ve taze hava ihtiyacını karşılamak üzere klima santralleri ve ısı / enerji geri kazanım cihazları kullanıldığını, mutfak alanlarında, pişiricilerin üzerinde kullanılan son teknoloji davlumbazlarla hizmet verdiklerini, kapalı alanlarında nem dengesini sağlamak amacıyla nem alma santralleri ile hizmet verdiklerini, tüm mekanlarında hava dağıtımı ihtiyacını karşılamak üzere difüzör ve menfez grupları, hava kalitesi ihtiyaçlarına yanıt olarak, UV ve HEPA filtre teknolojisine sahip hava temizleme cihazları sunduklarını, döner kapı ve dekoratif hava perdeleri, ticari/endüstriyel hava perdeleri, korozyon önleyici özel kaplamalar gibi ürünleriyle sektöre geniş bir ürün gamıyla çözüm ortağı olduklarını belirtiyorlar. Sürdürülebilir bir geleceğin inşası için, karbon ayak izinin azaltılması ve sıfır emisyon hedefleri doğrultusunda faaliyet göstermeyi hedef edindiklerini, kullanıcılarına yalnızca konfor değil, aynı zamanda ekonomik ve ekolojik fayda sağlayan ürünler sunduklarını vurguluyorlar.
Sektör temsilcileri, otellerin ürün tercihi yaparken dikkat etmeleri gereken kriterleri şu şekilde açıklıyor:
-Tesisin projesi ve ihtiyaçları, doğru şekilde analiz edilmeli; Sistemlerin otel doluluk oranına göre kapasitesinin ayarlanabildiği ve otomasyonla kontrol edilebildiği çözümler önceliklendirilmeli,
-Ürünün enerji verimliliği etiketi, ısıtma/soğutma/sıcak su teminindeki sezonsal verimlilik değerleri, ses seviyesi, çektiği enerji miktarı, kapasitesinin alt ve üst limit değerleri çok iyi analiz edilmeli,
-Ürünlerin verimlilik özelliklerinin yanı sıra, değişken kullanım koşullarına ne derece uyum sağladığı, dayanıklılığı, uzun ömürlü oluşu ve servis desteği gibi unsurlar da göz önünde bulundurulmalı,
-Ürünlerin yenilenebilir enerji kaynaklı ürünlerle birlikte (güneş enerjili sıcak su, ısı pompası, fotovoltaik) kullanımına uygun bir elektronik ve kontrol yapısının olup olmadığı kontrol edilmeli,
-Değerlendirme süreci hem teknik hem operasyonel açıdan bir bütün olarak ele alınmalıdır. İklimlendirme tercihleri yapılırken yalnızca bugünkü ihtiyaçlara değil, uzun vadeli enerji tasarrufuna, sistem dayanıklılığına ve sürdürülebilirliğe odaklanmanın büyük önem taşıdığını belirtiyorlar.
İSİB’in iklimlendirme sektörü ihracat verilerine göre, 2025 yılının Ocak-Haziran döneminde sektör genelinde 3,6 milyar dolarlık bir ihracat hacmine ulaşıldı. Bu rakam, 2024 yılının aynı dönemine göre %5,3 oranında bir artışa işaret ediyor
Sektör profesyonelleri yaşadıkları sorunlara değinerek, ürünlerin sezonun en yoğun döneminde aceleyle ve fiyat odaklı olarak tercih edildiğini, bu durumun hem tedarik hem servis açısından sorunlara yol açtığını, düşük maliyetli görünen ürünlerin, orta vadede bakım ve arıza maliyetleriyle işletmelere zarar verdiğini açıklıyorlar. Projelendirme kalitesindeki eksiklikleri ve uygulama süreçlerinde yeterli teknik bilgiye sahip olunmamasını bir diğer sorun olarak görüyorlar. Doğru sistem seçimi için keşif ve mühendislik desteğinin şart olduğunu, bu bağlamda kalifiye eleman sorunlarının önüne geçmek için eğitim kurumları ile sanayi iş birliğinin artırılmasını, teknik eğitim programlarının düzenlenmesini öneriyorlar. Türkiye’de iklimlendirme sistemlerinde önleyici bakım ve koruma çözümlerinin henüz yeterince yaygınlaşmadığını, projelendirme aşamasında koruma sistemlerinin şartnamelere dahil edilmesi ve uzun vadeli bakım stratejilerinin oluşturulmasını istiyorlar. Özellikle projelerde enerji verimliliği bilincinin yaygınlaşmamasını önemli sorunlar arasında görüyorlar. Sektörel denetimlerin artırılarak verimlilik kriterlerinin zorunlu hale getirilmesini istiyorlar. Hâlâ bazı komponentlerde ithalata bağımlılık olduğunu, yerli üretimi destekleyen teşviklerin artırılması gerektiğini söylüyorlar. Ülkemizde enerjiyi elde etmekten çok enerjiyi elde tutmaya, diğer bir deyişle enerjiyi tasarruf etmeye odaklanmanın daha doğru bir çözüm olduğunu, iklimlendirme sektöründe hem devletin hem de üreticilerin enerji verimli ürünler kullanmasına, çevreyi koruyan ürünlere odaklanmasına dair kararların alınmasına öncelik verilmesi gerektiğini açıklıyorlar. Mevcut yönetmeliklerin bu gözle STK’lar ve paydaşlarla birlikte revize edilmesini istiyorlar. Enerjinin elde edilmesi ve maliyetinin yükseldikçe hem çevremiz hem de kullanıcılar için enerjiyi az tüketen ve yenilenebilir enerjiyle çalışan ürünlerin, her zaman tercih edileceğini belirtiyorlar. Bu tür ürünlerin kullanımını yaygınlaştırmak ve özendirmek için, devletin teşvik sistemlerini oluşturmasını ve AB’de uygulanan teşvik modellerini hayata geçirmesini bekliyorlar.
İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Tunç Korun, 2025 yılında dünya genelinde konut ve endüstriyel klima satışlarının toplamda 161 milyon adete ulaşmasının beklendiğini belirtti. Türkiye’de ise 2024 yılında 2,5 milyon adeti iç satış, 800 bin adeti ihracat olmak üzere toplamda 3,3 milyon split klima satışı gerçekleştiğini ifade etti. Bu rakamın 2,2 milyon adetinin yurt içinde üretildiğini, 1,1 milyon adetinin ise ithalat yoluyla karşılandığını vurguladı
Sektör temsilcileri, Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu, üretim kalitesi, esnekliğiyle her geçen gün global pazardaki konumunu güçlendirdiğini, gelişmiş iç pazarıyla iklimlendirme sektörünün bölgesel üslerinden biri olma yolunda ilerlediğini, son yıllarda güçlü bir üretim ve ihracat merkezi haline geldiğini, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika pazarlarında rekabetçi fiyat, kaliteli üretim ve hızlı teslim avantajlarıyla öne çıktığını vurguluyorlar. Gelişim için üç temel alana yatırım gerektiğini, bunların eğitim, uygulama standardizasyonu ve sürdürülebilirlik olduğunu açıklıyorlar. Özellikle Ar-Ge yatırımları, uluslararası sertifikasyonlar, markalaşma ve enerji verimliliği odaklı ürün geliştirmenin kritik rol oynadığını, Türk firmalarının global pazarda daha güçlü yer alabilmesi için inovasyona dayalı ürünlerle öne çıkması, yerli üretimi teşvik etmesi, nitelikli teknik eleman yetiştirilmesine odaklanması, dijitalleşme ve otomasyon altyapılarını güçlendirmesi, yurt dışı tanıtım faaliyetlerini artırması ve sürdürülebilirlik standartlarını içselleştirmesi gerektiğini belirtiyorlar. Avrupa’ya olan ihracatın artırılması ve sürdürülebilir ürün sertifikalarının yaygınlaştırılmasının da Türkiye’yi global pazarda daha güçlü kılacağını açıklıyorlar. İklimlendirme sektörü firmaları 2025 hedefleri olarak, büyümeye, güçlenmeye devam edeceklerini, teknolojiyi, sürdürülebilirliği ve eğitimi birleştirerek sektöre değer katacaklarını, Türkiye iklimlendirme sektörünün dünya çapında rekabet gücünü artırmak için kararlılıkla çalışacaklarını belirtiyorlar.
Turizm Proje Dergisi
İklimlendirme firmalarının konu ile ilgili görüş ve değerlendirmelerine aşağıdaki linke tıklayarak "Turizm Proje" Dergisi Ağustos 2025 sayısından ulaşabilirsiniz.
Turizm Proje Dergisi Ağustos 2025