19. ve 20. yüzyılların başlarında inşa edilen görkemli tren istasyonları, bir zamanlar yolcular için sadece birer geçiş noktası değil, aynı zamanda bulundukları şehirlerin ihtişamını yansıtan mimari şaheserlerdi. Kemerli tavanlar, devasa duvar resimleri ve altın yaldızlı süslemeler, demiryolu seyahatlerinin "altın çağına" romantik bir hava katıyordu.
Ancak 20. yüzyılda uçak ve otomobil seyahatinin yaygınlaşmasıyla, bu binaların çoğu atıl kaldı ve bakımsızlık nedeniyle kaderine terk edildi. Günümüzde ise koruma uzmanları, bu tarihi yapıları yıkılmaktan kurtararak onlara lüks otel kimliğiyle yeni bir amaç kazandırıyor.
EverGreene Architectural Arts Başkanı Toland Grinnell'in belirttiği gibi, amaç; tarihi dokuyu en üst düzeyde koruyarak, modern konfor unsurlarını zekice entegre etmek ve böylece misafirlere hem tarihin hem de günümüzün tadını çıkarma fırsatı sunmaktır.
Dünya çapında birçok görkemli istasyon, başarılı restorasyon projeleriyle lüks otellere dönüştürüldü:
St Pancras London, Autograph Collection – Birleşik Krallık: Londra'nın sembol yapılarından olan bu otel, orijinal olarak Sir George Gilbert Scott tarafından tasarlanan Midland Grand Hotel (1873) olarak açılmıştır. Dönüşüm sırasında, eskiden sadece sekiz banyosu bulunan bu tesis, günümüz lüks standartlarına uygun modern süitlere kavuşturuldu.
St Louis Union Station Hotel – ABD:1894'te dünyanın en büyük yolcu terminallerinden biri olarak hizmet veren bu istasyon, 1978'de kapandı. 1985'te 539 odalı bir otele dönüştürüldü. Yapılan 114 milyon sterlinlik yenileme, orijinal taş işçiliğini ve meşhur Station Grille restoranını restore ederek tarihi ihtişamını geri getirdi.
Tokyo Station Hotel – Japonya: Kırmızı tuğla cephesiyle 1914'ten bu yana Tokyo'nun simgelerinden olan yapı, başından itibaren otel barındıracak şekilde planlanmıştı. 182.000 m²'lik bu merkez, ülkenin demiryolu ağının kalbinde yer alıyor.
Crowne Plaza Indianapolis Downtown Union Station – ABD: 1853'te ABD'nin ilk ortak terminali (Union Station) olarak açıldı. Otel, bu mirası benzersiz bir şekilde yaşatmak için 26 adet eski Pullman tren vagonunu özel, temalı konuk odalarına dönüştürdü.
Bu dönüşümler, tarihi binaların sadece koruma altına alınmasının değil, aynı zamanda modern ticari işlevlerle entegre edilerek ayakta kalmasının en güzel yollarından birini temsil etmektedir. --BBC