Turizm sezonu açılırken, işletmeler yoğunluğa hazırlanıyor ancak dijital dönüşümdeki hazırlık seviyeleri kritik önem taşıyor. NarPOS CEO'su İlyas Akça, sektördeki dijital altyapı eksikliklerinin operasyonel verimliliği ve misafir deneyimini olumsuz etkileyebileceği uyarısında bulunuyor. Başarılı bir sezon ve sürdürülebilir büyüme için dijitalleşme, ertelenemez stratejik bir yatırım olarak öne çıkıyor.
Türkiye ekonomisinin lokomotif sektörlerinden turizmde yeni
sezon kapılarını açarken, turizm işletmeleri de yoğun bir döneme hazırlanıyor.
Otellerden restoranlara, kafelerden eğlence mekanlarına kadar tüm işletmeler,
yerli ve yabancı misafirleri ağırlamak için son hazırlıklarını yapıyor.
Günümüzde misafirlerin beklentileri hızla değişirken, teknoloji kullanımı ve
dijitalleşme artık bir lüks değil, rekabetin ve misafir memnuniyetinin temel
şartı haline gelmiş durumda. Peki, turizm işletmeleri bu yoğun sezona ve
dijital çağın gerekliliklerine ne kadar hazır?
Sektör profesyonelleri, turizmde başarının sadece iyi hizmet ve
konukseverlikle sınırlı kalmayıp, dijital altyapının gücünden de geçtiği
konusunda hemfikir. Online görünürlük, hızlı ve kolay rezervasyon süreçleri,
işletme içi operasyonların verimliliği, temassız ödeme seçenekleri ve
misafirlerle etkileşimde kalma yeteneği, artık misafir deneyiminin ayrılmaz bir
parçası haline gelmiş durumda. Ancak sektörün geneline bakıldığında, farklı
işletme türleri ve ölçekler arasında dijitalleşme seviyesinin homojen olmadığı
gözlemleniyor. Bazı öncü işletmeler en son teknolojileri kullanırken, birçoğu
hala temel otomasyon ve dijital araçlardan yoksun. Bu durum, artan misafir
trafiğiyle birlikte operasyonel aksaklıklara, personel üzerinde aşırı yüke ve
dolayısıyla misafir memnuniyetsizliğine yol açma riski taşıyor.
Yiyecek-içecek ve konaklama sektörlerine yönelik dijital
otomasyon çözümleri sunan NarPOS Kurucu Ortağı ve CEO'su İlyas Akça,
yaklaşan turizm sezonu öncesinde işletmelerin dijital hazırlık düzeyinin kritik
önem taşıdığını belirtiyor. Akça, küresel pazardaki gelişmelere dikkat çekerek, "Fortune Business Insights
verilerine göre, küresel akıllı turizm
pazarının 2023 yılında 626,8 milyon dolar olan büyüklüğünün, 2024'te 712,6
milyon dolara ulaştığı görülüyor ve 2032'ye kadar yıllık ortalama %15 büyüme
sergileyerek 2,25 milyar dolar hacme ulaşması bekleniyor. Bu veriler, tüm dünyada
turizmin dijitalleşme hızının ne kadar yüksek olduğunu net bir şekilde ortaya
koyuyor. Türkiye'deki turizm işletmelerinin, bu küresel dönüşümün gerisinde
kalmaması hayati önem taşıyor" dedi.
Akça, sektördeki gözlemlerine
dayanarak, özellikle sezon yoğunluğu başladığında dijital altyapı
eksikliklerinin ciddi sorunlara yol açabileceğini vurguladı: "Manuel
sipariş alma süreçleri, stok takibindeki hatalar, ödeme noktalarındaki
yavaşlıklar veya online platformlarla entegrasyon eksiklikleri, işletmelerin
yoğun sezonun hızına yetişememesine ve misafirlerin bekleme sürelerinin
uzamasına neden oluyor. Misafirler artık hızlı, kusursuz ve kişiselleştirilmiş
bir deneyim bekliyor. Dijitalleşme, bu beklentiyi karşılamanın yanı sıra,
işletmelerin personel yükünü azaltarak onların daha çok misafirle etkileşime
girmesine olanak tanıyor ve operasyonel verimliliği artırarak maliyetleri
düşürüyor. Bu nedenle, dijitalleşme sadece teknolojik bir yatırım değil, aynı
zamanda misafir memnuniyetini ve işletme karlılığını doğrudan etkileyen
stratejik bir zorunluluk olarak ele alınmalı."
Dijital çözümlerle kusursuz misafir deneyimi
Dijital dönüşüm, turizm işletmeleri için pek çok kapıyı
aralıyor. Entegre POS sistemleri sayesinde siparişlerin mutfağa anında
iletilmesi, stokların gerçek zamanlı takip edilmesi ve fire oranlarının
azaltılması mümkün hale geliyor. Karekod menüler ve mobil sipariş uygulamaları,
misafirlerin kendi cihazlarından kolayca sipariş vermesini sağlayarak hem
bekleme sürelerini ortadan kaldırıyor hem de sipariş hatalarını minimize
ediyor.
Özellikle turizmde farklı ödeme yöntemlerine ve hızına duyulan
ihtiyaç, sanal ve mobil POS gibi dijital ödeme çözümlerini vazgeçilmez kılıyor.
Bu sistemler, temassız ve güvenli ödeme imkanı sunarak misafirlerin deneyimini
iyileştirirken, işletmelerin tahsilat süreçlerini de hızlandırıyor. Ayrıca
işletme yönetimi ve raporlama yazılımları sayesinde yöneticiler anlık verilere
ulaşarak operasyonlarını daha etkin planlayabiliyor ve veriye dayalı kararlar
alabiliyorlar.
Başarılı bir sezonun anahtarı: Dijitalleşme
Turizm sektörünün dijital dönüşüm yolculuğunda, sektörün
ihtiyaçlarına özel çözümler sunan teknoloji iş ortakları kritik rol oynuyor. 9
ülkede 14 binden fazla işletmeye hizmet veren NarPOS, yiyecek-içecek ve
konaklama sektörlerinin ihtiyaç duyduğu uçtan uca dijital otomasyon
çözümleriyle öne çıkıyor. Hibrit (bulut ve lokal) altyapısı sayesinde internet
bağlantısı olmasa bile kesintisiz hizmet veren NarPOS; sipariş yönetimi,
gelişmiş stok takibi, mobil garson/kurye uygulamaları, dijital menü (QR kod),
sanal/fiziksel ödeme sistemleri entegrasyonları ve kapsamlı işletme yönetimi
modülleri ile işletmelerin tüm operasyonlarını tek bir platformdan
yönetmelerini sağlıyor. Otellere özel entegrasyon yetenekleri ile konaklama ve
F&B (Yiyecek & İçecek) operasyonlarını kusursuzca birleştiriyor.
“Turizmde başarılı bir sezon geçirmek ve gelecekteki rekabete
hazır olmak için dijital dönüşüm artık ertelenemez bir adım,” diyen İlyas
Akça,
"Turizm sektörümüzün rekabet gücünü artırmak için dijitalleşmeyi bir
maliyet kalemi olarak değil, verimlilik, misafir memnuniyeti ve sürdürülebilir
büyüme için stratejik bir fırsat olarak görmeliyiz. Sezon yoğunluğu başlamadan
dijital altyapı eksikliklerini gidermek, hem operasyonel olarak rahat bir nefes
alınmasını sağlayacak hem de misafirlere hak ettikleri modern ve hızlı
deneyimleri sunarak turizm şirketlerinin marka değerini artıracak. Dijitalleşen
işletmeler, sadece bu sezonu değil, turizmin dijitalleşen geleceğini de gönül
rahatlığıyla karşılayacak" diye bilgi verdi.