Yeşil Anahtar Sertifikası, tüm süreci Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından yönetilen, işletmelerin çevreye duyarlı ve sürdürülebilir uygulamalarını ödüllendiren, uluslararası bir eko-etiket programı olarak, tesislere uluslararası güvenilirlik ve marka imajı sağlıyor.
Sektör profesyonelleri, Yeşil Anahtar (Green Key) Sertifikasını almalarında en önemli motivasyonlarının, doğayı korumak, kaynakları verimli kullanmak ve geleceğe daha temiz bir dünya bırakmak yani aslında çevresel sorumluluk bilinci olduğunu vurguluyorlar. Tesislerinde uzun zamandır su ve enerji tasarrufu, atık azaltımı ve yerel üreticilerden alışveriş gibi adımlar attıklarını, Yeşil Anahtar almanın, bu çabalarını resmileştirmek için mükemmel bir yol olduğunu belirtiyorlar. Bununla birlikte artık misafirlerin de sadece konforlu bir oda ya da iyi bir hizmet aramadıklarını; çevreye duyarlı bir tatil deneyimi yaşamak istediklerini açıklıyorlar. Bu sertifikayı almada tüm bunların yanı sıra kaynak verimliliği ile maliyet tasarrufu sağlamak, uluslararası güvenilirlik kazanmak, çalışanlarını çevre konularında bilinçlendirerek uzun vadeli değer oluşturmak, rakipleri arasında bu alanda fark yaratmak, sürdürülebilirlik alanında güçlü bir duruş sergilemek ve bu sayede marka imajlarını daha da güçlendirmek gibi etmenlerin etkili olduğunu anlatıyorlar.
1993 yılında kurulan TÜRÇEV, bugün FEE çatısı altında tam üye statüsü ile FEE’nin beş programını da uygulayan sayılı ülkelerden biri olarak, dünyanın en büyük çevre eğitim organizasyonunda önemli bir noktada bulunuyor
Yeşil Anahtar belgesi için öncelikle işletmenin TÜRÇEV'e başvurması gerekiyor. Başvurular 13 ana kriter başlığından oluşan online başvuru formunun doldurulması, gerekli eklerin gönderilmesi ve katılım payının yatırılması ile gerçekleşiyor. Yeşil Anahtar Ulusal Koordinatörü tarafından incelenen form ve eklerden sonra ilk başvuruda bulunan tesislere ön denetim gerçekleştiriliyor. Ön denetimde incelenen alanlar doğrultusunda tesisin yeşil anahtar almaya uygun olup olmadığına karar veriliyor varsa eksikliklerin tamamlanması isteniyor. Kriterler zorunlu ve kılavuz olarak ikiye ayrılıyor. Tesis ilk başvuru yaptığı yıl içerisinde zorunlu kriterleri sağlamak zorunda, kılavuz kriterlerin, Yeşil Anahtar programına katılım yıllarına bağlı olarak karşılanması gerekiyor. Yeşil Anahtar Kriterleri: Çevre Yönetimi, Personel Eğitimi, Misafirlerin bilinçlendirilmesi, Su Tasarrufu, Yıkama ve Temizleme, Atık Yönetimi, Enerji Tasarrufu, Yiyecek ve İçecek, İç Çevre, Yeşil Alan ve Bahçeler, Yeşil Aktiviteler, İdare ve Yönetim, Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanlarından oluşuyor. Anahtar kriterlerine göre eksiklikler belirlendikten sonra gerekli ekipman yatırımları yapılıyor, prosedürler oluşturuluyor, personel eğitimleri vb. tamamlanıyor. Bağımsız bir denetçi tarafından yerinde yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda kriterler karşılandığında sertifika veriliyor ve işletmenin performansının düzenli olarak izlenmesi süreci başlıyor. Sektör temsilcileri, bu denetimler sayesinde, uygulamalarının güncelliğini koruduğunu, personelin çevre bilincinin sürekli taze kaldığını, konuklarına daha güvenilir, daha şeffaf bir hizmet sunduklarını belirtiyorlar. Yeşil Anahtar belgesini almak için yaptıkları yatırımlar hakkında açıklamada bulunan sektör profesyonelleri; enerji verimliliğini artıran sistemlerin artırılması, su tasarrufu sağlayan teknolojilerin uygulanması, atıkların ayrıştırılarak geri dönüşüme yönlendirilmesi, kimyasal kullanımının azaltılması, çevre dostu satın alma politikalarının geliştirilmesi ve personel ile misafirlere yönelik çevre farkındalık eğitimlerinin düzenlenmesi gibi birçok adım attıklarını ifade ediyorlar. Ayrıca tek kullanımlık plastik yerine biyobozunur ve geri dönüştürülebilir ambalajlara geçtiklerini, güneş enerjisi panelleri kurarak sıcak su ihtiyaçlarının tamamını bu sistemle karşıladıklarını, plastik su şişeleri yerine su sebilleri kullandıklarını ve karbon emisyonunu azaltmak için yerel tedarikçi oranlarını artırdıklarını açıklıyorlar. Bu dönüşümler için tesisler, binanın kriter tespitine göre değişen oranlarda yatırım yapıyorlar. Bu yatırımlar tesislerin maliyetlerinde de önemli bir tasarruf sağlıyor.
Globalde 90’tan fazla ülkede 8000’den fazla Yeşil Anahtar sertifikalı tesis bulunuyor; Türkiye, 167 tesisle 13. sırada yer alıyor
Yeşil Anahtar Programı'nın 7 Temel Hedefi bulunuyor. Bu hedefleri şu şekilde sıralayabiliriz:
- İşletmenin çevreye olumsuz etkilerini azaltarak, enerji ve su tasarrufu, çevre dostu temizlik malzemelerinin kullanımı ve atık yönetimi gibi önlemlerle Çevrenin Korunması,
- Elektrik, su, yakıt, temizlik malzemesi atıklar gibi konularda tüketimin azaltılması sonucunda maliyetin azalması ile Ekonomik Yönetim,
- Sertifikalı işletmelerin ve Yeşil Anahtar etiketinin prestiji ile Pazarlamada Avantaj sağlaması,
- Sürdürülebilir turizme katkıda bulunulması ile Turizmi güçlendirmesi,
- İşletme sahibinin, personelin ve müşterilerin çevre bilincini artırılması ve sürdürülebilir kalkınma için Eğitim,
- Enerji ve su tasarrufu konularında farkındalık yaratıp tüketim değerlerini azaltmak için Bilinçlendirme,
- Sertifikalı tesisin uluslararası alanda da tesis bilgilerinin sergilenmesi ile Tanınabilirlilik.
Türkiye’de en çok Yeşil Anahtar belgesine sahip 4 ilimizde ilk sırayı 73 tesis ile Antalya alırken onu 27 tesisle İstanbul ve Muğla, 10 tesisle Ankara, 7 tesisle İzmir izliyor
Özellikle Avrupa menşeili tur operatörleri ve online satış platformları için sürdürülebilirliğin artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini ifade eden sektör profesyonelleri, Yeşil Anahtar sertifikasının, birçok operatörün sürdürülebilirlik filtrelerinde görünür olmayı sağladığını, çevreye duyarlı tur operatörleri ve seyahat acenteleriyle olan iş birliklerini güçlendirdiğini, ayrıca sosyal medya ve dijital platformlarda çevre duyarlılığı yüksek içerikler üretmelerine zemin hazırladığını, yeni pazarlara açılma, farklı iş birlikleri kurma konusunda ciddi katkı sunduğunu belirtiyorlar. Böylece hem rezervasyon oranlarında hem de marka imajında gözle görülür bir artış olduğunu vurguluyorlar.
Çevre dostu uygulamalar yalnızca doğaya değil, misafir deneyimine, yeni pazarlara açılmaya, kaynak verimliliği ile maliyet tasarrufu sağlamaya, uluslararası güvenilirlik kazanma ve marka imajına da doğrudan katkı sağlıyor
Yeşil Anahtar Belgesinin misafirler üzerinde oldukça belirgin bir etki bıraktığını, çevre duyarlılığı yüksek misafirler için sadakat oluşturan bir faktör haline geldiğini söyleyen sektör temsilcileri, değer odaklı tercih yapan, geri bildirimleri ile pozitif katkı sağlayan ve tekrar konaklama eğiliminde olan bir misafir portföyünün oluştuğunu belirtiyorlar. Vegan/vejetaryen menü seçenekleri, sürdürülebilir aktiviteler ve plastik kullanımının minimuma indirilmesi gibi özel taleplerin de bu misafirlerden daha sık geldiğini ifade eden sektör profesyonelleri, odalarda bulunan talep üzerine değişim kartları ile nevresim-havlu grubu ürünlerin yıkama maliyetlerinin yüzde 20 oranında azaldığını açıklıyorlar. Yeşil Anahtar belgesinin ardından, misafirlerinin çevre dostu uygulamalarına yönelik farkındalığının belirgin şekilde arttığını gözlemlediklerini, tesis içinde gri su geri kazanımı, plastik kullanımının azaltılması, yerel ve organik ürünlerin tercih edilmesi, odalarda yer alan enerji bilgilendirme notları, görünür şekilde konumlandırılmış geri dönüşüm kutuları, enerji tasarruflu aydınlatmalar, çevre dostu temizlik ürünleri gibi uygulamaların hem tatil deneyiminin bir parçası olarak görüldüğünü hem de olumlu geri bildirimlerde sıkça yer aldığını ifade ediyorlar. Bu bağlamda çevre dostu uygulamalar yalnızca doğaya değil, misafir deneyimine ve işletmenin sürdürülebilirliğine de doğrudan katkı sağlıyor.
Turizm Proje Dergisi
Otellerin konu ile ilgili görüş ve değerlendirmelerine aşağıdaki linke tıklayarak "Turizm Proje" Dergisi Eylül 2025 sayısından ulaşabilirsiniz.
Turizm Proje Dergisi Eylül 2025+
