Son dönemde yaşanan iflaslar ve “gerçekleşmeyen turlar” nedeniyle oluşan tüketici mağduriyetlerine ilişkin Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya’dan önemli bir çağrı geldi. Bağlıkaya, sektörün geleceğini ve tüketici haklarını güvenceye almak için 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun bir an önce yenilenmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Firuz Bağlıkaya, son günlerde ortaya çıkan seyahat acentası iflaslarına ve “gerçekleşmeyen turlara” ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Seyahat acentalarıyla ilgili yasal düzenlemeleri içeren 1618 Sayılı Kanun’un 1972 yılında çıktığını hatırlatan Firuz Bağlıkaya, sektörle ilgili hukuki altyapıyı oluşturan söz konusu kanunun hem mesleki gereksinimleri karşılamak hem de tüketicileri korumak noktasında çağın gerisinde kaldığını belirtti ve güncellenmesi için uzun zamandır çaba gösterdiklerini söyledi.
“Beklediğimiz Kanun Değişikliği Yapılsaydı Tüketici Mağduriyetleri Yaşanmazdı”
TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, 1618 Sayılı Kanun’da yapılmasını bekledikleri değişikliklerin hayata geçirilmesi durumunda seyahat acentalarının itibarının yükselmesi yanında yaşanabilecek olumsuz durumlarda tüketici mağduriyetlerinin de önüne geçilebileceğini dile getirdi. Bağlıkaya, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede şunları kaydetti:
“Göreve geldiğimiz 2018 yılından bu yana 1618 Sayılı Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanunu’nun çağın koşullarına uygun hale getirilmesi için yıllardır mücadele ediyoruz. Birlik olarak 2018, 2019 ve 2020 yıllarında Kültür ve Turizm Bakanlığı ile birlikte yapılan yasa çalışmasında ortaya koyduğumuz görüşlerle ve bu görüşler doğrultusunda tamamlanan yasa taslağıyla bugün yaşanan mevcut sorunların önüne geçmeyi amaçlamıştık. Bu çalışmalar neticesinde oluşan taslağın sunumu bizzat Sayın Bakan tarafından tüm sektöre yapılmış ve olumlu görüşler alınmış olmasına karşın söz konusu düzenlemeler yasalaşmamıştır.
Oluşturulan taslakta; ‘tur operatörlüğü ihtisas belgesi’ ve ‘mesleki sorumluluk sigortası’ ile ilgili düzenlemeler yer alıyordu. Ancak 8 yıldır verdiğimiz tüm uğraşlara rağmen bu düzenlemeler hayata geçmedi. Bugün bu talep ve beklentilerimizin ne kadar haklı ve yerinde olduğunu da maalesef yaşanan olumsuz hadiselerle bir kez daha görüyoruz. Yapılmasını istediğimiz değişiklikler yasalaşmış olsaydı bugün karşı karşıya olduğumuz tüketici mağduriyetleri yaşanmazdı. Bu düzenlemeler; tüketicilerin haklarını korumanın yanında, mesleğimizin itibarını da yükseltecek. Beklentimiz, sektörümüzün geleceğini doğrudan ilgilendiren bu yasal düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesidir.”
TÜRSAB Tüm Seyahat Acentaları İçin Eşit Rekabet Koşulları Sağlanmasını Hedefliyor
Seyahat acentacılığının güven temeli üzerine inşa edilen bir meslek olduğunun altını çizen TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya, Birlik olarak bunu sağlama hedefiyle hareket ettiklerini belirtti. Son dönemdeki bazı olumsuz gelişmelerin sektöre yönelik güvensizlik oluşturma potansiyeline dikkat çeken Bağlıkaya, “Her seyahat acentasının; eski-yeni, küçük-büyük, holding ya da KOBİ olmalarına bakılmaksızın tüketiciler için güvenilir olması seyahat acentası faaliyetinin ‘mesleki ticari faaliyet’ niteliği gereği olan bir durum. Yaşanan talihsiz olaylar nedeniyle tüm seyahat acentalarına yönelik güvensizlik, büyük reklam gücü ve finansman olanakları bulunan birkaç seyahat acentasının dışındaki seyahat acentalarının pazar payının azalmasına neden olmaktadır. Oysa bizim amacımız, her seyahat acentasının pazarda eşit koşullarda rekabet imkanına sahip olması. Bunu sağlamak için de tur operatörlüğü ihtisas belgesi ve mesleki sorumluluk sigortası ile ilgili düzenlemeler çok büyük önem arz ediyor” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRSAB Mevcut Yetkiler Çerçevesinde Tüm Aksiyonları Alıyor, Ancak Hukuki Düzenleme Şart”
Birlik olarak mevcut yetkilerin elverdiği çerçevede, tüm aksiyonları aldıklarını kaydeden Firuz Bağlıkaya, konuyla ilgili şunları söyledi: “TÜRSAB, gerek seyahat acentalığı meslek ilkelerinde yer alan düzenlemeler ve bu düzenlemelere aykırılık halinde Disiplin Kurulu tarafından uygulanan yaptırımlar, gerekse de yoğun olarak yaptığı faaliyet denetimleri ile yaşanan ve yaşanması muhtemel mağduriyetleri önlemek için tüm gücüyle çalışıyor. Ancak uzun zamandan bu yana talep ettiğimiz tur operatörlüğü ihtisas belgesi ve mesleki sorumluluk sigortası ile ilgili düzenlemeler olmaksızın bu mağduriyetlerin önüne geçilebilmesi imkânsız hale gelmektedir. Bu nedenle talep ettiğimiz hukuki altyapının vakit kaybetmeksizin oluşturulması gerekiyor. Turizmin kurucu unsuru ve lokomotifi olarak TÜRSAB, sektörümüzün itibarını ve tüketicilerimizin haklarını korumak için mücadelesini sürdürüyor. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ülkemiz turizminin her anlamda gelişimini sağlayacak adımlar atmaya devam edeceğiz.”